Dell Araştırması: Yapay Zeka Dönüşümü

Dell Technologies, 40 ülkeden 6.600 kişiyle gerçekleştirdiği araştırmanın sonuçlarını açıkladı. Araştırmaya göre, katılımcıların %58’i üretken yapay zekâyı uygulamaya başladıklarını belirtti. Araştırmaya Kuzey Amerika, Latin Amerika, EMEA, APJ ve Çin’deki 100’den fazla çalışanı olan kuruluşlardan toplam 6.600 katılımcı yer aldı. Katılımcıların %81’i, üretken yapay zekâ ve yapay zekânın gelecekte sektörleri önemli ölçüde dönüştüreceğine inanıyor. İşte Dell Araştırması: Yapay Zeka Dönüşümü!

Türkiye de dahil olmak üzere 40 ülkeden 6.600 bilgi teknolojileri öncüsü ve şirket yetkilisinin yanıtlarına dayanan araştırma, yapay zekâ ve genel yapay zekâya (GenAI) yönelik iyimserlik gösterse de, kuruluşların hızlı değişime hazır bulunuşlarının önemli ölçüde değiştiğini ortaya koydu.

Katılımcıların %82’si rekabet açısından iyi konumlandıklarını ve sağlam bir stratejiye sahip olduklarını belirtti. Ancak, neredeyse yarısı (%48) önümüzdeki üç ila beş yıl içinde sektörlerinin nasıl şekilleneceğinden emin olmadıklarını ifade etti.

Katılımcılar, inovasyonu teşvik etmede karşılaştıkları zorluklar arasında doğru yetenek eksikliği (%35), veri gizliliği ve siber güvenlikle ilgili endişeler (%31) ve sınırlı bütçe (%29) olduğunu belirtti.

Dell Araştırması: Yapay Zeka Dönüşümü

GenAI’nin BT güvenlik duruşunu iyileştirme (%52), üretkenliği artırma (%52) ve müşteri deneyimini geliştirme (%51) konularında dönüştürücü veya önemli bir potansiyele sahip olduğunu belirten katılımcılar, aynı zamanda karşılaşacakları zorlukların farkında. Örneğin, katılımcıların %68’i GenAI’ın yeni güvenlik ve gizlilik sorunları yaratacağından endişe ediyor.

Araştırma, kuruluşların fikir aşamasından uygulama aşamasına geçerken GenAI pratikleri üzerinde çalıştığını gösteriyor; %58’i GenAI’yi uygulamaya başladıklarını belirtti. Kuruluşlarda kullanım arttıkça, risklerin nerede olduğu ve bunlardan kimin sorumlu olduğunun belirlenmesine odaklanılıyor. Katılımcıların %77’si, herhangi bir AI arızasından veya istenmeyen davranışlardan kuruluşun sorumlu olduğunu düşünüyor.

Dell Technologies EMEA Başkanı Adrian McDonald, “Birçok kişi GenAI gibi dönüştürücü etkisi olan teknolojilerden faydalanmak için harekete geçiyor; değeri ortaya çıkarmak ve büyümeyi desteklemek için yapay zekâyı verilerine entegre ediyor.

Bu fırsatı değerlendirmek, sürdürülebilirlik göz önünde bulundurularak tasarlanmış, inovasyon alanında güvenli ve ölçeklenebilir teknoloji temelleri oluşturmak açısından güvenilir ortaklardan oluşan güçlü bir ekosistem gerektiriyor” şeklinde konuştu.

Kuruluşlar, günümüz tehdit ortamı zorluklarına karşı mücadele ediyor. Katılımcıların %83’ü son 12 ay içinde bir güvenlik saldırısına maruz kaldıklarını belirtti. Çoğunluk (%89), ‘Sıfır Güven’ dağıtım stratejisini benimsiyor, %78’i ise bir siber saldırı veya veri sızıntısından kurtulmak için bir ‘Olay Müdahale Planı’na sahip olduklarını söyledi.

İlk üç sorun arasında kötü amaçlı yazılım, kimlik avı ve veri ihlalleri yer alıyor. Katılımcıların %67’si bazı çalışanların BT güvenlik kurallarını ve uygulamalarını atladığına inanıyor, %65’i ise içeriden gelen tehditlerle ilgili endişelerini dile getirdi.

Araştırma, GenAI gibi teknolojilerin ivme kazandıkça ve veri hacimleri arttıkça modern veri altyapısının kritik rolünü ortaya koyuyor. Modern, ölçeklenebilir bir altyapıya yatırım yapmak, işletmelerde inovasyonu hızlandırmak için en önemli iyileştirme alanı olarak gösteriliyor.

BT karar vericilerinin %82’si, GenAI’ın uygulanmasında öngördükleri zorlukların üstesinden gelmek için şirket içi veya hibrit bir modeli tercih ettiklerini söyledi. Katılımcıların yalnızca %33’ü mevcutta inovasyon çalışmalarını desteklemek için verileri gerçek zamanlı içgörülere dönüştürebildiklerini belirtti. Katılımcıların %82’si, verilerin farklılaştırıcı olduğunu ve GenAI stratejilerinin verilerden yararlanmayı ve verileri korumayı içermesi gerektiğini söyledi.

Araştırmanın diğer bulguları arasında şunlar yer alıyor:

Beceriler: Katılımcıların %67’si şu anda sektörlerinde inovasyon için gerekli yeteneklerin mevcut olmadığını belirtti. Öğrenme çevikliği ve isteği, yapay zekâ akıcılığı, yaratıcılık ve yaratıcı düşünme, önümüzdeki beş yıl için ihtiyaç duyulan en önemli beceri ve yetkinlikler olarak sıralandı.
Sürdürebilirlik: Katılımcıların %42’si ‘çevresel açıdan sürdürülebilir inovasyonların teşvik edilmesinin’ önemli bir iyileştirme alanı olduğunu düşündü. Enerji verimliliği üst sıralarda yer aldı.
BT’yi stratejik bir ortak hâline getirmek: Şirket karar vericilerinin %81’i BT karar vericilerini stratejik görüşmelere dâhil etmiyor, ancak her iki taraf da daha güçlü bir ilişkiyi ikinci en önemli iyileştirme alanı olarak sıraladı.

“Innovation Catalyst” Araştırması, Kuzey Amerika, Latin Amerika, EMEA, APJ ve Çin’de 100’den fazla çalışanı olan kuruluşlardan 6.600 katılımcının yer aldığı Vanson Bourne iş birliğiyle gerçekleştirildi. Katılımcılar içinde BT karar vericileri (%50) ve şirket karar vericileri (%50) bulunuyordu. Görüşmeler Eylül, Ekim ve Kasım 2023’te çevrimiçi olarak ve telefon aracılığıyla yapıldı.