Uzman Diyetisyen, Gıda Teknikeri, Beslenme Uzmanı ve Eğitmen Derya Güzel ile doğru diyet nasıl olmalı sorusunu irdelediğimiz farkındalık içeren bir röportaj gerçekleştirdik. Sohbetimizde hem diyete dair merak edilenleri hem de doğru beslenmenin detaylarını konuştuk
Öncelikle sizi tanıyalım. Derya Güzel kimdir?
Derya GÜZEL: Elbette, hem akademik hem de mesleki olarak beslenme ve diyetetik alanındayım. 2020 yılından beri kendi kliniğimde danışanlarıma beslenme danışmanlığı yapıyorum. Buna ek olarak dönemsel olarak kurumsal gıda firmalarında gıda teknikeri olarak da çalışıyorum.
Bu arada her ne kadar 2020’de kendi kliniğimi kurmuş olsam da aslında 2010’dan beri gıda sektöründeyim. Az önce söylediğim gibi gıda teknikeri olarak birçok kurumsal firmada çalışma fırsatı buldum.
Açıkçası gıda alanında olmayı seviyorum. Bu yüzden hem akademik olarak hem de mesleki olarak kendimi geliştirmeyi sürdürüyorum. İstanbul Aydın Üniversitesi’ndeki yüksek lisans çalışmamın akabinde hedefim yine gıda alanında doktora yapmak.
Çünkü bir yandan da üniversitelerde ve kamu kurumlarında gıda ve beslenme odağında eğitim ve seminerler veriyorum. Boş zamanlarımda ise spor yapmayı ve yeni yerler keşfetmeyi seviyorum. Son aylarda tenis oynamaya başladım. Bu bana gerçekten çok iyi geldi. Hatta danışanlarıma da öneriyorum.
Kariyerinizden bahseder misiniz? Nasıl başladınız?
Derya GÜZEL: Kariyerime başlama noktasında biraz geç kalmış olduğumu ilk zamanlarda düşünüyor olsam da aslında o arada çok fazla eğitim, iş tecrübesi, sosyal çevre oluşturma hakkında çok deneyimim oldu.
Haliyle mezun olunca da her şey hazırdı ve her şey planladığım gibi ilerledi. Bu arada beslenme ve diyetetik bölümünden mezun olma sürecim pandemi sürecine denk geldi. Birçoğumuz için dezavantaj olan bu süreç benim avantaja çevirdiğim önemli bir noktaydı.
Mesela o dönemde online danışmanlığa başladım ve dolayısıyla diyet programlarını da online yazmaya başladım. Benim için güzel bir deneyimdi. Öte yandan online diyette iyi bir kitleye ulaştım. Aynı süreçte toplum sağlığında beslenme üzerine mutfak denetimine başladım ve hala denetim işine devam ediyorum…
Daha sonraki süreçte de her şey aslında olması gereken gibi oldu… Klinik açmak ve yüz yüze danışan takibine başlamak da arka arkaya kendiliğinden gelişen bir süreç oldu adeta…
Bunun için gerçekten çok çalışmak ve özverili olmak gerekiyordu elimden gelenin en iyisini yaptığıma inanıyorum ki bugün birçok kişinin hayatına dokunma imkanım oldu.
Diyetisyen olmak için hangi eğitimleri almak lazım?
Derya GÜZEL: Diyetisyen olmak için alınması gereken eğitimler ve izlenecek yolu kısaca ifade edeyim. Maddeler halinde açıklarsam daha iyi olacak.
- Lisans Eğitimi (Beslenme ve Diyetetik Bölümü)
Diyetisyen olabilmek için ilk adım, üniversitelerin Beslenme ve Diyetetik bölümlerinde 4 yıllık lisans eğitimi almaktır. Bu bölümde beslenme bilimi, fizyoloji, biyokimya, gıda bilimi, diyetetik tedavi gibi dersler vardır. Ayrıca, hastanelerde ve toplu beslenme hizmetlerinde staj yapma imkanı sunan uygulamalı eğitimler de oldukça fazla.
- Staj ve Uygulamalı Eğitim
Lisans eğitiminin bir parçası olarak klinik stajlar, hastane stajları, toplu beslenme stajları gibi birçok alanda stajlar mecburidir. Bu stajlar, hastanelerde, toplu beslenme hizmetleri sunan kurumlarda veya spor merkezlerinde olabilir. Stajlar sırasında öğrendiğin teorik bilgileri pratikte uygulama fırsatı bulursunuz.
- Dikey Lisans Tamamlama (Eğer Önlisans Mezunuysan)
Eğer Sağlık Bilimleri ya da Gıda Teknolojisi gibi önlisans bölümlerinden mezunsan, dikey geçiş yaparak diyetisyen olabilmek için lisansını tamamlama yoluna gidebilirsin. Benim kendi sürecim bu şekilde oldu aktarmak istedim. Dikey geçiş sınavına iyi hazırlanmak ve iyi bir puan almak önemli.
- Yüksek Lisans ve Uzmanlık (İsteğe Bağlı)
Lisans eğitiminin ardından daha spesifik bir alanda uzmanlaşmak istersen, yüksek lisans yapabilirsin. Örneğin, klinik diyetisyenlik, sporcu beslenmesi, pediatrik diyetetik gibi alanlarda uzmanlaşmak mümkündür. Yüksek lisans, kariyerini akademik yönde de ilerletmeni sağlar. Burada kişinin ne istediği önemli.
- Sürekli Eğitim ve Sertifikalar (İsteğe bağlı)
Diyetetik alanı sürekli gelişen bir alan olduğu için mezun olduktan sonra da eğitimlere devam etmek faydalı olacaktır. Örneğin, sporcu beslenmesi, bariatrik cerrahi diyetisyenliği, gebelik ve emzirme dönemi beslenmesi gibi konularda sertifikalı eğitimler alarak uzmanlaşmamız gerekir.
Diyetisyenlik kariyerine başlamak için bu adımları takip etmemiz önemli. Hem bilimsel hem de uygulamalı bir meslek olduğu için geniş bir bilgi birikimi ve pratik deneyim gerektirir.
Peki klinik diyetisyen olmak için ne gerekiyor?
Derya GÜZEL: Klinik diyetisyen olabilmek için öncelikle bir diyetetik ya da beslenme ve diyetetik programında dört yıllık bir lisans eğitimi almanız gerekiyor.
Bu süreçte beslenme bilimi, fizyoloji, biyokimya gibi temel dersler ve hastalıkların beslenme ile ilişkisine dair dersler alıyorsunuz. Bu eğitim size diyetetik biliminin temellerini ve insan metabolizmasını anlama becerisi kazandırıyor.
Öte yandan çeşitli stajlarla teorikle beraber bilgiyi pekiştirmek oldukça önemli. Klinik diyetisyenlik, kronik hastalıkların yönetimi, ameliyat sonrası beslenme planlaması ve hastaların genel sağlık durumlarını iyileştirmek amacıyla bireysel diyet tedavileri oluşturmayı gerektirir.
Dolayısıyla iyi bir klinik diyetisyen olmak için hem teorik hem de pratik bilgiye hakim olmak önemli.
Akademik kongrelere katılım gösteriyor musunuz? Hem akademik camiadan hem de sektörden çok az kişi bu etkinlikleri önemsiyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
Derya GÜZEL: Akademik kongreler benim için oldukça önemli bir yere sahip. Evet, bazı kişiler bu etkinlikleri yeterince önemsemeyebilir, ama bence kongreler hem akademik hem de profesyonel gelişim açısından büyük fırsatlar sunuyor.
Güncel gelişmeleri takip etmek, yeni araştırmaları görmek, iyi bir networking için ve meslektaşlarla fikir alışverişinde bulunmak için harika bir platform.
Ayrıca, sektördeki yenilikleri ve akademik teorileri bir araya getiren nadir alanlardan biri. Bizim mesleğimizde özellikle güncel literatürü takip etmek, sürekli yenilenmek ve takip etmek için iyi bir fırsat olduğunu düşünüyorum.
Gelelim diyete… İnsanlar genelde bahar aylarında diyete başlıyor. Yaza hazırlık için tabi… Bu doğru bir zayıflama politikası mı? Veya böyle hızlı zayıflamak mümkün mü? Daha doğrusu sağlıklı mı?
Derya GÜZEL: Bahar aylarında diyete başlamak oldukça yaygın, çünkü birçok insan yazın yaklaşmasıyla birlikte kendini daha iyi hissetmek için hızlı bir çözüm arıyor.
Ancak, hızlı kilo vermek genellikle sağlıklı bir zayıflama yöntemi değildir. Hızlı kilo kayıpları genellikle vücuttan su ve kas kaybı şeklinde olur,halbuki biz kalıcı ve sağlıklı kilo vermek için yağdan kilo verilmesini istiyoruz.
Kas ve su kaybı olması uzun vadede metabolizmanın yavaşlamasına yol açar. Bunun yerine, dengeli bir şekilde ve sürdürülebilir bir diyetle ilerlemek daha etkili olacaktır.
Sağlıklı kilo vermek bireye özgü olduğu için zamanı ve şekli de tamamen kişiye göre değişmektedir. Eminim meslektaşlarımda en çok bahar aylarında yapılan diyet algılarının değişmesini istiyordur.
Ortalama bir diyet süreci ne kadar sürüyor?
Derya GÜZEL: Bu tamamen kişiye göre değişiyor. Ortalama bir diyet süreci kişiye ve hedefine bağlı olarak değişiklik gösterir, ancak genel olarak 3 ila 6 ay arasında bir süreçten bahsedebiliriz.
Ancak bu, sadece bir başlangıç aşaması olarak düşünülmeli. Sağlıklı ve kalıcı kilo kaybı genellikle yavaş gerçekleşir ve haftada ortalama 0.5-1 kilogram arasında bir kayıp normal kabul edilir.
Bu da, birkaç ay içinde ciddi bir değişim görebileceğiniz anlamına gelir. Unutulmaması gerekir ki diyetin sürecini belirleyen etmenler kişinin diyete başladığı kilo, diyete uyumu, hastalıkları, yaşam şekli, metabolizma hızı, cinsiyeti, varsa hastalıkları, kullandığı ilaçlar ve yaşı gibi birçok nedene bağlı olarak sürecin değişmesidir.
Filmlerde veya dizilerde gördüğümüz bir sahne vardır ya bir kibrit kutusu kadar peynir yiyerek zayıflamak… Bu gerçekten böyle mi?
Derya GÜZEL: Bu söylemler aslında popüler kültürün biraz abartılı bir yansıması sanki. Bir kibrit kutusu kadar peynir yemek gibi aşırı kısıtlayıcı diyetler gerçek hayatta sürdürülebilir ve sağlıklı değil.
Böyle çok düşük porsiyonlarla beslenmek, vücudun ihtiyaç duyduğu besinleri alamamasına yol açar ve uzun vadede sağlık problemleri yaratabilir.
Terminolojide biz danışanlarımıza bir kibrit kutusu kadar peynir derken anlatmak istediğimiz şey porsiyon miktarını hayal etmesidir.
Neyi ne kadar yemesi gerektiğini örneklerle betimlemek daha anlaşılır olduğu içindir. Kilo vermek, sadece porsiyon küçültmekle değil, dengeli bir beslenme ve yeterli kalori alımıyla mümkündür.
Keyifli bir söyleşi oldu. Bu konularda gerçekten birçok şeyi aslında bilmiyormuşuz. Sayenizde fark ettik… Son olarak geleceğin diyetisyenlerine söylemek istedikleriniz var mı?
Derya GÜZEL: Çok teşekkür ederim, bu sohbet benim için de çok keyifliydi. Geleceğin diyetisyenlerine söylemek istediğim en önemli şey, bu mesleğin insan sağlığı üzerindeki büyük etkisini asla unutmamaları.
Diyetisyenlik, yalnızca kilo verdirmek ya da diyet listesi hazırlamakla sınırlı bir meslek değil. Bireylerin yaşam kalitesini artırmak, kronik hastalıkları önlemek, iyileştirme süreçlerinde rol almak gibi çok geniş ve önemli bir sorumluluk alanına sahibiz.
Bilime bağlı kalmak her zaman bir diyetisyenin temel ilkesi olmalı. Her gün yeni araştırmalar çıkıyor, yeni bilgiler ediniyoruz, dolayısıyla sürekli kendilerini geliştirmeleri gerekiyor.
Ayrıca sabırlı olmak da çok önemli. Bazen sonuçlar hemen gelmeyebilir, ama insanların hayatında küçük değişimlerin bile büyük farklar yarattığını unutmamak gerek.
Empati kurabilmek, insanları anlamak ve onları süreçte desteklemek bu mesleğin en kritik yönlerinden biri. Bu yüzden diyetisyenlik, teknik bilgiyle birlikte güçlü iletişim ve sabır gerektirir.
Bu arada okuyucularınız bana bana web sitemden veya sosyal medyadan ulaşabilir. Özellikle Instagram ve Linkedin üzerinden ulaşıldığında daha hızlı ve etkili dönüş sağlayabilirim.
Linkedin : https://www.linkedin.com/in/derya-guzel/
Instagram : https://www.instagram.com/dytguzelderya/
Web Site : https://www.deryaguzel.com
Gezgin Ruhlu Editör: Hem Dünya Haritasında Hem de Kelime Atlasında Evini Arıyor!