Türkiye’nin ihracatını Avrupa Birliği (AB) pazarında daha rekabetçi hale getirecek önemli bir adım atılıyor. 2023 yılı Ekim ayı itibarıyla başlayan Avrupa Birliği’nin Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’nın (CBAM) geçiş süreci 31 Aralık 2025’e kadar devam edecek. Sınırda Karbon Vergisi Mekanizması’nın Etkisi. Bu süreçte Egeli ihracatçılar, Sınırda Karbon Vergisi Düzenlemesi Mekanizmasının Türk sanayicilerinin temiz üretim yöntemlerini benimsemeleri için güçlü bir teşvik unsuru olacağına inanıyorlar.
Carbon Forward, dünyanın önde gelen çevre ve karbon piyasaları konferansı, iklim ve sürdürülebilirlik paydaşlarını İzmir’de bir araya getirdi. Türkiye’deki ilk etkinlik olan Carbon Forward Türkiye Konferansı, 2024 yılı boyunca dünya çapında dört farklı şehirde gerçekleştiriliyor.
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, konferansta Sınırda Karbon Vergisi Mekanizması’nın Türk ihracatçıları için zorluklar ve fırsatlar sunduğunu açıkladı. Başkan Eskinazi, “AB ile ticaretimizde yüksek paya sahip sektörlerin desteklenmesi gerektiğini” vurgulayarak, bu sürecin acil dönüşüme ihtiyacı olan tüm sektörlere odaklanması gerektiğini dile getirdi.
Sınırda Karbon Vergisi Mekanizması’nın Etkisi
Sınırda Karbon Vergisi Mekanizması’nın işletmelere ek maliyet ve idari yük getirebileceğine dikkat çeken Eskinazi, bu durumun özellikle karbon ayak izi daha büyük olan sektörlerdeki işletmeleri olumsuz etkileyebileceğini belirtti. Ancak, bu sürecin Türk sanayicilerini daha temiz üretim yöntemlerine yönlendirebileceğini ve böylece AB pazarında rekabetçi kalmalarını sağlayabileceğini de vurguladı.
Türkiye’nin AB’ye bağlayacak en önemli alanların yenilenebilir enerji, hidrojen ve boru hatları olduğunu belirten Eskinazi, bu geçişin Türk ihracatının uzun vadeli sürdürülebilirliğini artıracağını ifade etti. Ayrıca, Türkiye’nin kendi Emisyon Ticaret Sistemini kurma kararının da bu süreçte olumlu bir adım olduğunu belirtti.
Sonuç olarak, Sınırda Karbon Vergisi Mekanizması’nın Türk ihracatçılarını zorlayabileceği ancak aynı zamanda temiz üretim yöntemlerine geçişi teşvik ederek rekabet güçlerini artırabileceği görülüyor. Türkiye’nin AB’ye bağlayacak olan yenilenebilir enerji ve benzeri alanlara odaklanarak, bu süreçten maksimum fayda sağlaması mümkün olacaktır.
Gelecekten Gelen Editör: Yarının Haberlerini Bugünden Yazıyor, Sözcüklerle Zaman Makinesi Kuruyor!