Marka olmak bir sonuçtur. Markalaşmak ise bir süreç. Her işletmenin nihai hedefi marka olmak ancak şirketlerin büyük çoğunluğu bunun bir süreç gerektirdiğini ve bu sürecin de temel unsurunun iletişim olduğunu unutuyor.
“İnsanlık tarihi kadar eski” tabiri olur olmaz her türlü somut ve soyut değer için kullanılsa da genellikle bu ifadenin bir dayanağı yoktur. Bu deyimi daha çok bir olgunun niteliğini, realitesini, geçerliliğini perçinlemek için kullanırız. Ancak bunu yaparken herhangi bir tarihsel perspektif veya bilimsel bir metodolojiden yararlanmayız. Öte yandan “iletişim” için bu ifadeyi kullanırsak yani “iletişim, insanlık tarihi kadar” eski dersek, bunu hem tarihsel, hem sosyolojik, hem bilimsel, hem ekonomik, hem de metodolojik olarak kanıtlayabiliriz. Zira literatürde bu konuda bir hayli belge, arkeolojik buluntu ve tarihsel kaynak bulunuyor. Ancak elbette uzun uzadıya bir literatür aktarımı yapmamız mümkün olmadığı için burada ‘iletişim nedir?’, ‘markalaşma nedir?’, ‘marka iletişimi nedir?’ gibi soruları yanıtlamakla ve tanım yapmakla uğraşmayacağız. Daha ziyade iletişimin hangi açıdan markalaşmanın temel unsuru olduğuna vurgu yapacağız.
İletişim Olmadan Markalaşma Olmaz
İşletmeler bütünleşik pazarlama faaliyetlerinde çoğunlukla “reklam” odaklı oluyorlar. Çünkü bir firmanın temel hedefi “satış” yapmaktır. Fakat insanın söz konusu olduğu herhangi bir durumda hiçbir konuda doğrusallık aramamalıyız. Sektörel bir ifadeyle söylemek gerekirse; eğer söz konusu olan “tüketici davranışı” ise doğrusallık veya matematiksel formüller işe yaramaz. Kısacası markalaşmak için 2 + 2 = 4 diye bir realite yoktur. Sürpriz ve olasılığı olmayan bir sonuç da beklememeliyiz. Yani 2 + 2 = 5 gibi bir sonuçla da karşılaşmayız ancak değişmez gerçekliklerin olduğunu da zannetmeyelim.
Bu arada tabi tüm koşulların sağlanması önemlidir. Bir iş fikrini ürünleştirmek, markalaştırmak, kurumsallaştırma, dijitalleştirmek için gereken ne ise yapılmalıdır. Örneğin Facebook odağında iletişim hedefiniz varsa bir Facebook sayfanız olmalıdır. Aksi halde zaten ortamdan bağımsız iletişim yapmak nasıl mümkün olsun?
Sonuç olarak konuyu hem özetlemek hem de markalaşma sürecinde iletişimin önemini ifade etmek adına unutulmaması gereken bir realite var. O da iletişim olmaksızın sürecin sürdürülebilirliğini yapmanın mümkün olmadığıdır. Buna göre iletişim olmadan; pazarlama, içerik yönetimi, sosyal medya pazarlaması, reklam, satış, halkla ilişkiler, dijital markalaşma, yönetim, medya, strateji, analiz, raporlama ve kurumsallaşma olmaz. Zaten bu yüzden “bütünleşik pazarlama iletişimi” diye bir kavram var ve yine bu yüzden “kurumsal iletişim” diye bir departman var.
Özetle; büyümek isteyen işletmeler ve franchise markası olmak isteyen şirketler kurumsallaşma, markalaşma ve dijitalleşme için iletişimi merkeze alıp bu doğrultuda bir stratejiye odaklanmalılar.

Branding Türkiye – Founder
Dijital Markalaşma Uzmanı I Akademisyen I Yazar I Mentor