Türkiye’de son yıllarda ulusal ve uluslararası düzeyde hem kamu hem de özel sektör teşviklerinin olması, girişimciliğin bir ekosisteme dönüşmesini sağladı. Ek olarak dijital dönüşümün hem endüstri hem de pazarlama odağında gelişim göstermesi de girişimciliğin yaygınlaşmasında önemli bir unsur oldu. Tüm bunlara ek olarak yatırım ağları, kuluçka merkezleri, teknoparklar ve TEKMER’ler açıldı. Yine hem kamu hem de özel sektör kuruluşları tarafından desteklenen bu oluşumlar hem yapısal hem de olgusal düzeyde hazır hale getirilerek girişimciliğin sürdürülebilirliği sağlandı.
Kısacası girişimciler için her şey düşünüldü. Geriye sadece girişimcilik fikirleri bulmak, girişimciliğe adım atmak ve hayata geçen girişimleri büyütmek kaldı. Hatta Türkiye Yüzyılı çerçevesinde temel hedefler arasında TURCORN çıkarmak gibi misyonlara sahibiz. Bu doğrultuda ek teşvikler ve çeşitli destek programları bile mevcut. Girişimcilik odağında hazırlanan kitaplar, podcast serileri, eğitim programları, etkinlik konseptleri, ders müfredatları ve makaleleri de unutmamak lazım. Özetle girişimcilik ekosistemi her geçen gün mevcuttaki durumundan daha iyi bir konuma geliyor.
Bu noktada akla şu soru geliyor; tüm bu avantajlar hangi alandaki girişimler için erişilebilir? Veya biraz daha açık ifade edelim; tüm bu içerikler, teşvikler, ağlar, programlar, eğitimler, destekler veya etkinlikler her girişimci için mi yoksa kategorisel olarak avantajlı bir girişim kategorisi ya da alanı var mı?
Bana kalırsa bütün bunlar girişimcilik ekosisteminin tamamı için erişilebilir ve kullanılabilir faktörler. Mevcut fırsatları girişiminize nasıl entegre edeceğinize karar vermek size kalmış. Elbette ki eğer bir tarım girişimcisiyseniz teknoloji yatırımcısına gitmemelisiniz. Teknolojik tarımı kast etmiyorum. Öte yandan yüksek dijital teknoloji bir girişimiyseniz sizin yeriniz teknoparklardır. Kısacası tıpkı bir bitkinin doğru toprakla buluşması gibi bir girişim de mutlaka toprağını bulmalı.
Peki franchise girişimciliğinde başarılı olmak için gerekenler neler? Bunun bir formülü var mı?
Startup Gazetesi İçerik
Franchise Girişimciliğinde Başarının Formülü
Her işin bir matematiği olduğuna inanan biriyim. Dolayısıyla franchise girişimciliğinde de başarıya ulaşmanın bana göre hem denklemi hem de formülü var. Bu bağlamda franchise girişimciliğinde temel denklem şu olmalı;
- Analiz
- Stratejisi
- Yönetim
Franchise girişimciliğinde başarıya ulaştıran denklemi inşa ettikten sonra bu denklemin uygulanabilirliği içinse bir formüle ihtiyacımız var. O da “Dijital Markalaşma”dır.
Bu arada franchise girişimciliği aslında 2 farklı şekilde algılanabilir. Birincisi herhangi bir sektörde bir işletme kurup sonra bunu markalaştırıp akabinde bayilik vermeye başlamak. İkincisi herhangi bir markanın bayiliğini alıp işletmek. Her ikisi de franchise girişimciliğidir. Birincisinde süreci a’dan z’ye yönetme ve kendi yapınızı kurma hakkınız vardır. İkincisinde ise franchise aldığını markanın kurumsal çizgisinden sapamazsınız. Her şey bellidir.
Dijital Markalaşma Niye Önemli?
Bir önceki sayıda dijital markalaşmayı kuramsal fizikteki “Her Şeyin Teorisi”ne benzetmiştim. Dijital pazarlama ve marka yönetimi – iletişimi olgularının bütünleşik ve eşzamanlı uygulanması olarak tanımlanan dijital markalaşma, franchise markası oluşturmak, bu markayı büyütmek ve değerli hale getirmek için muhakkak tercih edilmelidir.
Peki ama nasıl?
Kavramın franchise odağında uygulanabilirliğine dairse bir sonraki yazımda çeşitli tavsiyeler veriyor olacağım.
Branding Türkiye – Founder
Dijital Markalaşma Uzmanı I Akademisyen I Yazar I Mentor
