Startup Gazetesi olarak çeşitli ana temalarda röportaj serilerimiz var. “Girişimcilerle Sohbet”, “Duayenlerle Söyleşi” gibi… Duayenlerle Söyleşi ana temalı röportaj serimizin bu haftaki konuğu Branding Türkiye Kurucusu Mürsel Ferhat Sağlam. Dijital markalaşmayı kavramsallaştırarak literatüre kazandıran genç girişimci, aynı zamanda kurumsal, kişisel ve kamusal markalara dijital markalaşma odaklı mentorluk ve danışmanlık yapıyor. Uluslararası organizasyonlarda Türkiye’yi temsilen marka elçisi olarak yer alan Sağlam ile girişimcilik üzerine konuştuk. Söyleşide ayrıca Mürsel Ferhat Sağlam’ın podcast serileri, radyo programı, kitapları ve akademik çalışmaları hakkında da sohbet ettik.
Konumuz girişimcilik olduğu için aslında öncelikle kendi girişimcilik serüveninizden başlayalım. Girişimcilik yolculuğunuz nasıl başladı? Aslında daha da önemlisi niye başladı?
Öncelikle röportaj teklifiniz için teşekkür ederim. Ayrıca yeni yayın hayatına başlayan Startup Gazetesi ailesine de başarılar ve kolaylıklar diliyorum. Evet, girişimcilik, özellikle son yıllarda insanları adeta büyülüyor. 2000’lerin başlarında Web 2.0’ın hayatımıza girmesiyle internet tüm dünyada kolaylıkla erişilebilir bir hal aldı. Bunun akabinde yeni iş fikirleri ve yeni sektörler hayatımıza girdi. Bu oldukça uzun bir konu farklı platformlarda ve vesilelerle zaten bunları anlatıyorum ve yazıyorum. Sadece kendi girişimcilik serüvenimin Web 2.0 ile ilişkisi olduğunu anlatmak için bunlardan bahsettim. Bundan 10 – 12 yıl kadar önce 22 – 23 yaşımdayken kendi dijital ajansımı kurmuştum. İsmi Ajans Paradise’dı. Benim yolculuğum bu şekilde başladı. Tabi o zamanlar bu yaptığımızın girişimcilik olduğunu bilmiyorduk. Takdir edersiniz ki her ne kadar çok uzun bir zaman gibi gözükmese de 10 yılda hem dünyada hem Türkiye’de devrimsel diyebileceğimiz değişimler oldu. Dolayısıyla 10 yıl önce girişimcilik, internet girişimciliği, mentorluk, melek yatırım, risk sermayedarlığı, TEKMER, teknopark, tohum yatırım gibi kavramlar bilinmiyordu. Girişimciler de girişimci olduğunu bilmiyorlardı. Ancak bugünden baktığımızda evet biz bir girişim yapıp dijital ajansımızı kurduk.
Peki niye girişimci oldunuz?
Evet, pardon sorunun bu kısmını atlamışım. Aslında şöyle; benim ajans kurmak veya girişimcilik yapmak gibi bir düşüncem yoktu. Akademik kariyer yapmayı istiyordum. Ancak o yıllarda, aile dostumuz olan yakın bir arkadaşımın iş kurmak istemesiyle kendimi girişimcilik ekosisteminin içerisinde buldum. Benim sermayem bilgim ve deneyimimdi. Tabi şu detayı söylemekte yarar var ben üniversiteye 17 yaşımda başladım. 22 yaşımdayken 2. üniversitemi okuyordum. O vakte kadar iki önemli firmada staj, bir yerel medya kuruluşunda sunuculuk ve köşe yazarlığı, bir perakende firmasında bölge müdürlüğü ve bünyesinde ajans, dergi, yayınevi, medya kuruluşları olan bir grup şirketinde ise yayın danışmanlığı ve sosyal medya yöneticiliği gibi görevlerde bulunmuştum. Ayrıca 2 kitabım yayınlanmıştı. Kısacası 17 yaşımdan 22 yaşıma kadar hiç boş durmayıp hem eğitimimi hem de iş kariyerimi sürdürdüm ve bu sayede ciddi anlamda tecrübe edindim. Kurucu ortağım bu yönümü yani tecrübelerimi önemsiyordu. Bu arada kendisi, ajansın kuruluşundan 1 yıl sonra farklı bir sektörde yatırım yapmak üzere ayrıldı. Bense kuruluştan bir yıl sonra tek kurucu olarak ajansı yönetmeyi sürdürdüm.
Tüm bunları dinlemek bile yorucu gerçekten örnek alınası bir kariyer başlangıcı olmuş. Peki bugünden o günlere dönecek olsanız aynı şekilde mi davranırdınız?
Ben şuna inanırım, her şey olması gerektiği gibi ve olması gerektiği zamanda olur. Bu arada ben aynı zamanda tarih mezunuyum ve tarih ilminde şöyle bir realite vardır; tarihsel olaylar ve durumlar dönemin şartlarına göre değerlendirilmelidir. Yani bugünden bakıp geçmişe dair keşkelerde bulunmak sadece mental yorgunluğa sebep olur. O zamanlar öyle olması gerekiyormuş. Tabi sormak istediğinizi anlıyorum bir zaman makinesi olsa ve o zamanlara dönsem yine o şekilde mi davranırdım, belki biraz daha beklerdim ama sanıyorum ki yine aynı yolculuğu tercih ederdim.
Günümüzde Türkiye’de çok etkin bir ekosistem var. Artık girişimciler için birçok avantaj ve fırsat bulunuyor. Hem özel sektör hem de devlet gerçekten güzel destekler veriyor. Ancak yine de global düzeyde başarılı olmuş çok az girişimimiz var. Unicorn sayımız çok az. Neden?
Bence ilkokuldan üniversiteye kadar tüm eğitim sisteminde ciddi bir yapısal reforma ihtiyacımız var. Mevcut sistem öğrencilere kültürel, edebi, bilimsel ve ekonomik olarak herhangi bir şey katmıyor. Dijitalleşen bir dünyada, chatGPT’nin olduğu, nesnelerin internetinin konuşulduğu ve 6G’nin hayatımıza girmek üzere olduğu bir çağda hala çok eski öğrenme ve sınama yöntemlerine sahibiz. Zamanı daha efektif değerlendirmek adına ve farkındalık eşiğini yüksek tutmak için müfredata zorunlu ders olarak girişimcilik, zaman yönetimi, dijital okuryazarlık, finansal okuryazarlık, dijital markalaşma gibi konuların ayrı birer ders olarak eklenmesi gerek. Bu sayede önümüzdeki 20 yılda küresel sıralamada hem bilimsel hem de ekonomik olarak hak ettiğimiz noktada oluruz. Ve eğitim sistemindeki bu reformla birlikte unicorn çıkarmak Türkiye için sıradan bir başarı haline gelir. Çünkü bu zorluk olmaktan çıkar.
Sizin bir kitabınız var. Girişimcilerin Büyük Hataları. Biraz bahseder misiniz?
Evet ancak bu sadece kitap olarak yayınlanmadı. Aynı zamanda bir podcast dizisi ve etkinlik serisi olarak da gerçekleştirilen bir marka. Ben belgesel izlemeyi çok severim ve bazı belgesel dizilerinde jenerik tanıtımlar yapılır. Bu gerçekten çok hoşuma gider. Bir gün yine bir belgesele dair tanıtım jeneriğini izlerken aklıma şöyle bir şey geldi “acaba girişimcilik ekosistemi için belgesel tadında bir şeyler yapılabilir mi?” Sonrasında düşündüm ki girişimciler için en elzem konu hatalar… İşte Girişimcilerin Büyük Hataları serisi böyle ortaya çıktı. Seriyi belirli bir metodolojide hazırladım. Jenerik başlıklarda 12 hata belirledim. Sonra da bunları hem teorik hem de pratik çerçevede anlattım. Podcastlerimiz tüm dijital müzik ve video platformlarında ücretsiz erişilebilir durumda. Etkinliklerimize de yine herkes ücretsiz katılabilir. Ben etkinlikleri kişisel sosyal medya hesaplarımda paylaşıyorum. Tabi Branding Türkiye’de de paylaşıyoruz. Dileyenler takip edebilir.
Son olarak Branding Türkiye’den bahsetmenizi isteyeceğim.
Elbette. Branding Türkiye, bütünleşik pazarlama ve iş – ekonomi mecrası olarak 9 Ocak 2018’de kuruldu. Her ne kadar niş gibi gözükse de aslında 100+ kategoride içerik üreten, yayın yapan bir medya kuruluşuyuz. Ancak sadece bir medya kuruluşu değil aynı zamanda bir platformuz. Ama sadece platform da değil bir ekolüz. Özellikle reklamcılık, marka, iletişim ve pazarlama gibi alanlarda global çapta belirli ekoller vardır. İşte bizim temel misyonumuz aslında bu. Gerçekten de içerik üretiminde temel kaygımız “bilgi”. Bu bağlamda kavramsallaştırmış olduğum stratejik planlama modeli olan 3F Fenomeni’ni uyguluyoruz. “360 derece içerik” anlayışı doğrultusunda ise metin, video, ses ve görsel olmak üzere her türde içerik üretiyoruz.
Söyleşi için teşekkür ederiz. Son olarak girişimcilere tavsiyeleriniz neler? Ayrıca okuma önerileriniz varsa onları da paylaşmanızı rica ediyoruz.
Ben de teşekkür ederim. Çok keyifli bir röportaj oldu. Hatta ilk girişimcilik serüvenimi anlatırken zihnimde o günlere dair imajlar oluşunca mutlu oldum. Sağ olun. Girişimcilere tavsiyemse şu; herkes girişimci olmak zorunda değil. Çünkü girişimcilik ciddi manada bilgi, maddi ve manevi sermaye, çeviklik, mental kuvvet, mentorluk ve sorumluluk gerektiriyor. Eğer bunlara sahip değilseniz bunlara sahip oluncaya dek beklemelisiniz. Çünkü araştırmalar gösteriyor ki girişimlerin %80’inden fazlası ilk 1 yılda iflas ediyor. 3 yıl ve üzeri süreçte ayakta kalabilen girişimler ise %5’i bile bulmuyor. O yüzden analiz, strateji ve raporlama yapmadan bu serüvene kalkışmalarını tavsiye etmem. Öte yandan Girişimcilerin Büyük Hataları’nı kesinlikle dinlemelerini öneririm. Kitabı da okuyabilirler. Çünkü bir girişimci için olmazsa olmazların başında mentor geliyor. Bu seriyi de zaten her girişimciye mentor olma kaygısıyla hazırlamıştım. O nedenle muhakkak Girişimcilerin Büyük Hataları’nı kendilerine yol arkadaşı yapsınlar. Kitap tavsiyelerim birkaç taneyle sınırlı değil. O yüzden burada birkaç kitap ismi vermek istemem. Instagram ve Linkedin hesabımdan tavsiye ettiğim kitapları görebilirler.
_______________________________________________________________________
Mürsel Ferhat Sağlam Kimdir? (https://startupgazetesi.com/mursel-ferhat-saglam-kimdir/)
Startup Gazetesi, girişimcilik ve yenilik dünyasında önemli bir role sahip platformdur. 2024 yılında 17 yıllık tecrübemizle kurulan şirketimiz, girişimcilik ekosistemine ilham vermek ve bilgi sağlamak amacıyla faaliyet göstermektedir.